Hizmetler Listesi
Kalbimizin Genel YapısıTarih : 20.04.2012
Kalbimizin Genel Yapısı: İnsan vücudunun en temel organı kabul edilen kalp ortalama bir yaşam boyunca 2,5 milyardan kereden fazla atar. Adalelerden oluşan mükemmel bir pompadır ve her atışında kanın uzunluğu erişkinde 186.000 km bulan damar sistemimiz içinde dolaşmasını temin eder. Bu 6 litre kanın dünyanın çevresinde 4,5 kez dolaştığı bir iş yükü anlamına gelir.
Bu müthiş sistem kendi kontrol mekanizmasına sahiptir; pompalama hızını ve gücünü kendisi ayarlar.
Kalp kanı pompalayan 4 ayrı odacıktan oluşur. Üstteki odacıklara sağ ve sol atriyum (kulakcık) alttakilere ise sağ ve sol ventrikül (karıncık) adı verilmiştir. Kulakçıklar ile karıncıklar arasında ise kalbin içinde yer alan 2 adet kapakçık (mitral ve triküspid kapakçıklar) vardır. Karıncıklar ile bunlardan çıkan ana atardamarlar arasında da 2 adet özelleşmiş kapakçık (aort ve pulmoner kapaklar) bulunmaktadır (Şekil 1). Bu kapakçıkların bazı nedenlere bağlı olarak tam kapanmamaları veya tam açılamamaları kalp kapak hastalıkları olarak adlandırılır. Kalp kapak hastalıkları sadece bir kapağın sorunu nedeni ile oluşabileceği gibi 2 veya 3 kalp kapağının beraber hastalanması şeklinde de sıkça görülmektedir.
Kalbin sağ tarafında yer alan odacıklar kirli kanı akciğerlere pompalamak, sol tarafındaki odacıklar ise temiz kanı tüm vücuda pompalamakla sorumludurlar. Bu hayli organize iş 4 odacığın birbirleri ile ahenk içinde çalışması ile mümkün olabilir. Bu uyumu tüm kalp hücreleri arasında iletilen elektriksel bir uyarı sağlar. Milivolt düzeyinde ölçülebilen bu elektrik akımı belirli bir yol izleyerek kat ettiği her düzeyde kalp hücrelerinin sırası ile kasılmasını temin eder (Şekil 2). Kalbin bu elektriksel sisteminde oluşan aksamalar kalbin istenilenin çok üzerinde hızlı veya istenilenin çok altında yavaş çalışmasına; bazen de düzensiz çalışarak kalp odacıklarının kasılma ahenginde bozulmalarına neden olurlar. Buna kalbin ritim hastalıkları (Ritim bozukluğu) adı verilir.
Şekil 2 Bu ağır iş temposu ile çalışan kalp hücrelerinin elbette bir maliyeti de mevcuttur. Bu maliyeti ihtiyaç duyulan yüksek kan akımı ve onun taşıdığı oksijen ile temel yaşamsal moleküller oluşturur. Her ne kadar kalbin her dört odacığı kanla dolu olsa da kalp beslenmesini kendi içindeki kanla değil; aort damarından ayrılan sağ ve sol kalp atardamarlarından sağlar. Koroner damarlar adı verilen bu kalbin kendi atardamarları sağ ve sol olmak üzere 2 adettir. Sol koroner damar ana koroner adıyla 3-4 cm ilerledikten sonra sol ön inen ve sirkumfleks koronerler olmak üzere 2’ye ayrılır. Bu bakımdan aslında kalbimizin biri sağda, ikisi solda 3 koroner damarı vardır diye kabul edilebilir (Şekil 3). Kalbimizi besleyen bu damarların açık kalması son derece önemlidir. Bu damarların daralması veya tıkanması yukarıda bahsedilen ağır iş temposunda çalışan kalp hücrelerinin önce güçsüz kalmasına; ardından da ölmelerine neden olur. Biz bu duruma koroner arter hastalığı adını veriyoruz.
Kalp kanı pompalayan 4 ayrı odacıktan oluşur. Üstteki odacıklara sağ ve sol atriyum (kulakcık) alttakilere ise sağ ve sol ventrikül (karıncık) adı verilmiştir. Kulakçıklar ile karıncıklar arasında ise kalbin içinde yer alan 2 adet kapakçık (mitral ve triküspid kapakçıklar) vardır. Karıncıklar ile bunlardan çıkan ana atardamarlar arasında da 2 adet özelleşmiş kapakçık (aort ve pulmoner kapaklar) bulunmaktadır (Şekil 1). Bu kapakçıkların bazı nedenlere bağlı olarak tam kapanmamaları veya tam açılamamaları kalp kapak hastalıkları olarak adlandırılır. Kalp kapak hastalıkları sadece bir kapağın sorunu nedeni ile oluşabileceği gibi 2 veya 3 kalp kapağının beraber hastalanması şeklinde de sıkça görülmektedir.
Kalbin sağ tarafında yer alan odacıklar kirli kanı akciğerlere pompalamak, sol tarafındaki odacıklar ise temiz kanı tüm vücuda pompalamakla sorumludurlar. Bu hayli organize iş 4 odacığın birbirleri ile ahenk içinde çalışması ile mümkün olabilir. Bu uyumu tüm kalp hücreleri arasında iletilen elektriksel bir uyarı sağlar. Milivolt düzeyinde ölçülebilen bu elektrik akımı belirli bir yol izleyerek kat ettiği her düzeyde kalp hücrelerinin sırası ile kasılmasını temin eder (Şekil 2). Kalbin bu elektriksel sisteminde oluşan aksamalar kalbin istenilenin çok üzerinde hızlı veya istenilenin çok altında yavaş çalışmasına; bazen de düzensiz çalışarak kalp odacıklarının kasılma ahenginde bozulmalarına neden olurlar. Buna kalbin ritim hastalıkları (Ritim bozukluğu) adı verilir.
Şekil 2 Bu ağır iş temposu ile çalışan kalp hücrelerinin elbette bir maliyeti de mevcuttur. Bu maliyeti ihtiyaç duyulan yüksek kan akımı ve onun taşıdığı oksijen ile temel yaşamsal moleküller oluşturur. Her ne kadar kalbin her dört odacığı kanla dolu olsa da kalp beslenmesini kendi içindeki kanla değil; aort damarından ayrılan sağ ve sol kalp atardamarlarından sağlar. Koroner damarlar adı verilen bu kalbin kendi atardamarları sağ ve sol olmak üzere 2 adettir. Sol koroner damar ana koroner adıyla 3-4 cm ilerledikten sonra sol ön inen ve sirkumfleks koronerler olmak üzere 2’ye ayrılır. Bu bakımdan aslında kalbimizin biri sağda, ikisi solda 3 koroner damarı vardır diye kabul edilebilir (Şekil 3). Kalbimizi besleyen bu damarların açık kalması son derece önemlidir. Bu damarların daralması veya tıkanması yukarıda bahsedilen ağır iş temposunda çalışan kalp hücrelerinin önce güçsüz kalmasına; ardından da ölmelerine neden olur. Biz bu duruma koroner arter hastalığı adını veriyoruz.
İçerik Resimleri
Hizmetlerimiz
Koroner Arter hastalığı ve Koroner By-Pass Cerrahisi
Karotis Arter (Boyun şah damarı) Tıkanıklığı ve Cerrahi Tedavisi
Karın içi atardamarların tıkanması hastalığı ve cerrahi tedavisi
Kalp Kapak Hastalıkları ve Cerrahi tedavisi:
Aort Damarı Hastalıkları ve Cerrahi Tedavisi
Kalp Tümörleri ve Cerrahi tedavileri
Doğumsal Kalp Hastalıkları ve Cerrahi tedavileri
Kalbimizin Genel Yapısı
Atardamarların Ani Pıhtı ile Tıkanması ve tedavisi
Bacak Damarlarının tıkanması ve tedavileri
Adres : Hoşnudiye Mh. Acıbadem Sok. No:19 Tepebaşı / ESKİŞEHİR
Tel : 0222-214 44 44
E-Posta : murat.ikizler@acibadem.com.tr
ACIBADEM ESKİŞEHİR HASTANESİ